Search

5 Şubat 2014 Çarşamba

Otoliz


    Hücrelerin ölümünden sonra intraselüler enzimlerin hareketinin değişmesi ile protein yıkımına ve sonuçta hücrelerin sıvı hale gelmesine yol açar. Otolitik değişiklikler herhangi bir bakteriyel hareketten bağımsızdırlar, soğukta gecikirler, 37 C de muhafaza etmek önemli ölçüde hızlandırır. Doku 57 C'ye ısıtılırsa hemen hemen tamaman inhibe edilir. Kimi organlarda otoliz çok seri şekillenir. Örneğin; ölümden 15 dakika sonra alınan böbrek parçalarında oldukça büyük değişikliklerin şekillendiği görülür. Ancak 0 C'de tutulduğunda bu değişikliklerin daha geç şekillendiğide bir gerçektir.  Otoliz; beyin, böbrek gibi çok iyi özelleşmiş organları, elastik fibriller, kollajen gibi yapılardan daha hızlı ve ciddi olarak etkilemektedir.

   Mikroskobik incelemede otoliz olmuş dokunun hücre çekirdekleri kondensasyon (piknoz), fragmentasyon (karyoreksis),lizis veya görülmeme (karyolizis) gösterebilir. Sitoplazma şişmiş ve granüler hale gelebilir ve tüm doku sonradan boyama reaksiyonunda kayıp veya büyük değişimle granüler ve homojenöz kütle haline dönüşür. Otoliz, epitelin dökülmesine, hücrelerin bazal membrandan ayrılmasına yol açar. Ek olarak teşhis önemi olan maddeler (glikojen) miktarca azalır ve uygun fiksasyonun olmayışından dokuya yayılırlar.

 Bakterilerin dokularda yol açtıkları değişiklikler otoliz dekine çok büyük benzerlik gösterir ve ölüm sırasında (septisemi gibi) hasta dokudaki veya yaşamda vücutta normalde bulunan ( Örneğin barsak flora bakterileri gibi) non-patojenik organizmaların çoğalmasıyla meydana gelmektedir. Fiksatifler dokuda mevcut olan veya ölümden sonra meydana gelen ve dokunun daha ileri değişimlerine yol açan bütün bakterileri öldürür.

Hiç yorum yok: